Balat evleri ve ev desenli kravat
Ne ben ne de eşim Balat’ı daha önce görmüştük. Hadi ben görmedim… Ya eşim? Doğma büyüme İstanbul’lu… Neyse onu biraz ikna etmek zorunda kaldım çünkü bu tarz yerleri pek sevmez. Geçen hafta sonu arabaya binip Balat’a gittik. Meşhur renkli Balat evlerini görmek uzun zaman istediğim bir şeydi. Hem yeni bir kravat almıştım. Onu dışarıda gezdirmem gerekiyordu 🙂
Balat’a arabayla gittik ve onu orada park edene kadar canımız çıktı. Daha doğrusu eşimin canı çıktı 🙂 Bense büyülenmiş gibi Balat’ın karanlık sokaklarını, güneşsiz büyümüş cılız ağaçları andıran birbirine yapışmış dar ve uzun evlerini, onların ağır tahta kapılarını ve ufacık balkonlarını izliyordum.
Hayalimdeki kravat
Ama olayları sırayla anlatsam daha iyi olur. Balat’ın evlerine gitmek için yeni ev desenli kravatımı bağladım. Bu kravatı Dolap uygulamasından sadece 10 TL’ye aldım. Onu satan dolapta aynı marka pelikan desenli kravat da vardı. Onları birlikte aldım. Kravatların kargo takibini yaparken Samsun’dan geldiklerini anladım. İşte bu müthiş bir şey. Türkiye’nin her yerinden kadınlar birbirleriyle hazinelerini paylaşıyor.
Bu şirin evciklere bakar mısınız? Kravatlar geldiğinde hem etiketli oldukları hem de %100 ipek oldukları anlaşıldı. Desenlerinden hiç bahsetmeyeceğim. Hayatımda böyle ilginç ve tatlı bir desen görmemiştim.
Kravatlar şu anda trend bir aksesuar. Bu erkek kravatıdır ama gördüğünüz gibi üstümde çok da iyi duruyor.
Jeans
Black friday indirimlerinde Zara ‘dan bu kot pantolonu aldım. Bir kot pantolondan bu kadar hoşlandığım çok nadiren olur. Rengini, modelini, üstümdeki duruşunu, kısacası her şeyini beğeniyorum.
Sık sık olduğu gibi kombinim 70’lerin havasında oldu. Biliyorsunuz geçmiş hep beni çeker…ve ben açıkçası buna çok da karşı koymuyorum 🙂
Çanta
Bu çanta ise çok tesadüfen benim oldu. Instagram’da takip ettiğim bir bayanın el emeğidir o. Resimlerini görüp hayran oldum ve kısa bir yazışmadan sonra bu bayanla Kadıköy’de buluşup çantayı satın aldım.
İlk bakıştan aşık olduğunuz eşyalar olur ya. İşte bu çantaya böyle aşık oldum. Kapitone çantaların şu anda trend olması ise hoş bir bonus oldu.
Kravat, kendi üzerinde kombinimdeki bütün diğer parçaların renklerini barındırıyor. Renk uyumları çok hoşuma gitti.
Balat
Haliç’te bulunan bu semt İstanbul’un en eski yerlerinden biridir. Çok eski olmasına rağmen mimari stil bütünlüğünü koruyabilmiş. Balat’ta yeni bina gördüğümü hatırlamıyorum. Binaların bazılarına restorasyon yapılmış, bazılarına mantolama, bazıları ise sadece boyanmış. Ve şimdi renkli görüntüleriyle turistleri, bloggerları, fotoğrafçıları ya da meraklı insanları çekiyor.
Balat’ın kartvizitlerinden biri de çamaşır ipleri.
Renkli evleri iki şekilde bulabilirsiniz. Sokakta oynayan çocuklar size yardım edebilir. Ama bunun için sizden biraz para isteyecekler. Ya da navigasyon kullanabilirsiniz.
Biz navigasyonla bulduk. Renkli evlerin olduğu yer: Kiremit Caddesi. Kendime bu güzel mavi evi seçtim.
Onun yanında ise böyle lila bir ev var.
Çaprazlarında ise bu yeşil.
Ve caddenin sonunda meşhur bu renkli evler var. Onların yanında fotoğraf çekemedik. Hava artık kararıyordu. Ve önlerinde bir sürü insan vardı. Aslında fotoğraf için kolay bir mekan değil. Sokaklar çok dar.
Balat’ın diğer meşhur fotoğraf mekanı, Merdivenli Yokuş denen bu pastel evlerin olduğu sokak. Fotoğraflık alan çok küçük. Fotoğrafta gördüğünüz kadar. Sokaktaki diğer evler boyalı değil.
Aslında bir sürü fotoğraf çekeriz diye yola çıkmıştık ama Balat’ın sokakları bizi büyüleyince fotoğraf çekmekten ziyade sokakları gezip daha çok şey görmek istedik. Her yer tarih kokuyor. Eski İstanbul…
Yine Balat’a gitmek için sabırsızlanıyorum ❤