2021’de izlediğim konusu 60’lar ve 70’lerde geçen filmler
Konusu 60’lar ve 70’lerde geçen filmler favorimdir, hiç kaçırmam. Hem en sevdiğim çağ ile ilgili yeni bir şeyler öğrenmek hem de o çağın modasını, iç mimarisini görmenin zevkini yaşamak için iyi bir fırsat. Geçen yıl izlediğim filmlerin listesini hazırladım. Belki sizin de ilginizi çeker.
The Queen’s Gambit, 2020
Yedi bölümden oluşan bu dizi yetimhanede büyümüş bir satranç dahisi Beth’i anlatan aynı adlı romana dayanıyor. Dizide anlatılan hikaye 50’lerin ortasında başlayıp 60’ların sonuna kadar uzanır. 2020 yılında modaya giren dama desenini bu filme borçlu olduğumuza dair söylentiler var.
50’lerin tutucu modasının çılgın 60’lara geçişini izlemek benim için tam bir görsel ziyafet oldu. Arka planda çalan dönemin müthiş müzikleri bu geçişi vurguladı. Shocking Blue’nun “Venus” ve The Monkees’in “Steppin’ stone” gibi unutulmaz parçaları sizi adeta 60’lara götürüyor.
Mini etekler, saykodelik desenler, renklı gömlekler, saç bantları, balıkçı yaka kazaklar… Bu moda çağını seviyorsanız kesinlikle bu dizi izlemenizi tavsiye ederim.
Dizideki iç mimari de çok ilham verici. Desenli duvar kağıtları, kahverengi ahşap konsollar ve komodinler, ahşap ayaklı berjerler… Televizyonun içine girip o ortama taşınmak istiyor insan.
Muhteşem kostüm ve dekorasyon çalışmasının yanı sıra dizinin hikayesi de çok ilginç ve sonuna kadar sıkılmadan heyecanla izlenecek bir dizi.
Halston, 2021
Ünlü Amerikan moda tasarımcısı Roy Halston’un zirveye çıkışını ve zirveden düşüşünü anlatan dizi. Ewan McGregor’ın muhteşem performansı ile canlandırdığı Roy Halston, kendi hırsının, savurganlığının ve kötü alışkanlıklarının kurbanı oldu. Ayrıca dünyanın bir insanı ne kadar çabuk unutabileceğinin ibretlik bir örneğidir.
Dizide rengarenk 70’lerin deli dolu New York bohem hayatına şahit oluyoruz. O dönemin efsanevi gece kulübü “Studio 54” ve müdavimleri ile tanışıyoruz.
70’lerin en trend iç mimarisine sahip olan Roy Halston’nun Manhattan’da bulunan evini de dizide görebiliyoruz. 2019 yılında ünlü tasarımcı Tom Ford bu evi 18 milyon dolara satın aldı.
Roy Halston’un koleksiyonlarını yaratırken yenilikçi yaklaşımı ve sadeliği görkemle birleştirme yeteneği hayranlık uyandırıyor. Moda severler kesinlikle izlemeli.
The Serpent, 2021
Gerçek hikayeden uyarlanmış sürükleyici ve sonuna kadar seyirciyi heyecan içinde tutan bir dizi. Kostüm ve dekorasyon ekibinin canlandırdığı 70’lerin muhteşem ortamı bizi adeta gemişe götürüyor. Hippilerle birlikte Tayland, Hindistan ve Nepal’e seyahat ediyoruz, suçları araştıran Hollandalı diplomatla eski arabalara biniyoruz.
Güzeller güzeli Monique’in kombinlerine bakmaya doyamıyoruz…
İç mimarinin nostaljik güzelliğinden ilham alıyoruz.
70’leri ve polisiyeyi seven herkesin izlemesini şiddetle tavsiye ediyorum.
Saturday Night Fever, 1977
Bee Gees’in en güzel parçalarının eşlik ettiği bu ikonik filmi daha yeni izleyebildim. Filme hayran kaldığımı söyleyemem ama dönemin önemli filmlerinden biri olduğunu düşünüyorum. Kurgusu basit gibi görünse de filmin güzel bir mesajı var: her insan çevresini değil kendi iç sesini dinlemeli ve daha iyi yerlere gelebilmek için kendini geliştirmeli, büyümeli, alıştığı kalıplardan çıkabilmeli.
Özellikle 70’lerin erkek modası ile ilgilenenler için çok kıymetli bir film. John Travolta bir manken gibi dönemin kıyafetlerini bize sergiliyor. Kedi esnekliği ile dans ettiği sahneler ise büyüleyici.
Eski filmler modayı sevenler için çok önemli bir bilgi kaynağı çünkü aktörlerin giydikleri, insanların o dönemde gerçekten giydikleridir. Her şey orijinal. Kadınların aksesuarları, saç şekilleri, yemek yedikleri mekanlar, şehir sokakları, her şey gerçek. Geçmişe ufak bir yolculuk yapıyorsunuz sanki.
70’leri seven herkes bence izlemeli çünkü bu film artık bir nevi 70’lerin klasiği.
Once upon a time in Hollywood, 2019
Gel gelelim Tarantino’nun son filmine. 1960’larda Los Angeles’te bir tarikatın işlediği kanlı cinayetlere tanık oluyoruz. Öldürülenler arasında ünlü yönetmen Roman Polanski’nin 8 aylık hamile karısı da bulunuyordu.
Tarantino olayları kendi eşsiz tarzında anlatmaktadır. Sonu her zamanki gibi sürpriz.
Kadro müthiş. Brad Pitt’in cool’luğu ve Dicaprio’nun müthiş oyunculuğu kimi kayıtsız bırakabilir ki?
Tarantino’nun yaptığı diğer bütün filmler gibi kesinlikle izlenmesi gereken bir film. Pişman olmayacağınız kesin.
Annie Hall, 1977
Tüm zamanların en iyi filmleri listesinde yer alan “Annie Hall” filmini en sona sakladım. Filmi izledikten sonra bu film neden dört Oscar almış, neden bu kadar ünlü olmuş diye düşünebilirsiniz. Onu ben de çok düşündüm. O döneme ait başka hiç bir filminde bu sadeliği, bu mizahı, bu entellektüelliği bulamazsınız.
Woody Allen’in sakarlığının, muzipliğinin, düşünce karışıklığının, nerd’liğinin vücut bulmuş bir film. Filmin mesajı ise çok basit: aşk ne kadar aptalca bir şey gibi görünse de hayat onsuz mümkün değil.
Diane Keaton’un maskülen kombinleri 2022 yılında bile ilham veriyor. Gözlük severler için de bol bol malzeme çıkacaktır.
Umarım bu filmler hoşunuza gider. Şimdiden iyi seyirler.
Yeni yazımda görüşmek üzere ❤